. “Rabb’ini tanıyan kimse ile tanımayan kimsenin durumu, diri ile ölünün misali gibidir.”
Bu hadise göre, Allah inancı, insanı manevî açıdan diri tutan bir güçtür. Rabbini tanıyan kimse, ruhen canlı ve dinamik olup hayatın anlamını ve amacını kavrar. İman, insana yön verir, umut ve huzur sağlar. Rabbini tanımayan kimse ise ruhen ölü gibidir, çünkü hayatın gerçek anlamından ve huzurdan yoksundur. Bu nedenle Allah’a iman, insanı ahlaki ve ruhsal olarak diri tutar.
2. “Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilahlar olsaydı kesinlikle yerin ve göğün düzeni bozulurdu.” (Enbiyâ suresi, 22. ayet)
Bu ayet, tevhidin yani Allah’ın birliğinin evrenin düzeninin temel dayanağı olduğunu ifade eder. Eğer birden fazla ilah olsaydı, her biri farklı iradeye sahip olur ve bu da kaos yaratırdı. Evrenin mükemmel düzeni, tek bir yaratıcının varlığına ve O’nun mutlak kudretine işaret eder. Tevhid inancı, evrendeki bu düzenin ve ahengin Allah’ın birliğiyle sağlandığını ortaya koyar.
3. Allah’ın isimlerinden üçü ve anlamları:
- Er-Rahman: Sonsuz merhamet sahibi olan, tüm canlılara merhamet eden.
- El-Bâri: Yaratıcı, varlıkları bir ölçüye ve düzene göre yoktan var eden.
- El-Adl: Adaletli olan, her şeye hakkıyla hükmeden ve asla zulmetmeyen.
4. Allah’ın “muhalefetün lil-havadis ve tekvin” sıfatları:
- Muhalefetün lil-havadis: Allah’ın sonradan yaratılmış varlıklara hiçbir şekilde benzememesi. O’nun varlığı, yaratılmışların varlığına benzemez, zira O, ezelî ve ebedîdir.
- Tekvin: Allah’ın yaratma sıfatıdır. Her şeyi yoktan var eden, varlıkları dilediği şekilde şekillendiren ve onları yönetendir.
5. “Ant olsun, biz insanı şerefli kıldık. Onu karada ve denizde taşıdık. Onu en güzel ve temiz şeylerle rızıklandırdık ve yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” (İsrâ suresi, 70. ayet)
Bu ayette insanın şerefli ve üstün bir varlık olduğu vurgulanmaktadır. Allah, insana büyük nimetler vermiş, onu diğer yaratıklardan daha üstün kılmıştır. Bu üstünlük, insanın akıl, irade ve sorumluluk sahibi olmasıyla ilgilidir. Aynı zamanda, bu ayet insanın Allah katında değerli bir varlık olduğunu ifade eder.
6. Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okumanın dini doğru yaşama bakımından insana katkıları:
Kur’an’ı anlayarak okumak, insanın Allah’ın emir ve yasaklarını, ahlaki ilkeleri daha iyi kavramasını sağlar. Bu da, insanın hayatını bilinçli bir şekilde yönlendirmesine ve dinin gereklerini doğru bir şekilde yerine getirmesine katkıda bulunur. Kur’an’ın mesajlarını anladıkça, kişi manevi olarak derinleşir, ibadetlerinde daha samimi olur ve ahlaki değerleri yaşantısına yansıtır.
7. “Yakarışınız olmasa Allah size ne diye değer versin.” (Furkân suresi, 77. ayet)
Bu ayette Allah ile irtibat yollarından dua vurgulanmaktadır. Dua, insanın Allah’a yönelme ve O’ndan yardım dileme aracıdır. Allah, kullarının kendisine dua etmelerini ve yakarmalarını ister. İnsan dua ile Allah’a yakınlaşır ve O’nun rahmetine nail olur.
4o